KISA PSİKOTİK BOZUKLUK
Kısa psikotik bozukluk, kısa süren (bir aydan az, bir günden fazla) ve bireyin premorbit
işlevsellik düzeyine dönmesiyle sonuçlanan, pozitif semtomların görüldüğü ve şiddetli, bir
ya da birkaç psikostressöre yanıt olarak gelişen bir bozukluktur. Histerik psikoz, bouffée
delirant, psikojenik psikoz, reaktif şizofreni, sikloid psikoz, geçici psikoz gibi isimlerle de
bilinir.
Epidemiyoloji:
Kısa psikotik bozukluk , az rastlanan bir bozukluktur. Klinik gözlemlere göre gençlerde
yaşlılardan daha fazla; düşük sosyoekonomik gruplarda, kişilik bozukluğu (özellikle
histrionik, narsisistik, paranoid, şizotipal ve borderline kişilik bozukluğu) olanlarda daha
sık görülmektedir. Doğal afetlere, büyük kültürel değişimlere maruz kalma ( örneğin göç)
risk faktörleri arasındadır.
Etyoloji:
Aile çalışmaları kısa psikotik bozukluk etiyolojisinde genetik yatkınlığın rolü olduğunu ,
ayrıca duygudurum bzukluklarıyla da genetik yakınlık bulunabileceğini
düşündürmektedir. Psikodinamik formülasyonlar da yetersiz başetme düzenekleri ve olası
sekonder kazanç varlığını ortaya koymaktadır. Daha önce varolan bir kişilik bozukluğu
da bu bozukluğun oluşumuna zemin hazırlayabilmektedir.
Klinik özellikler:
Kısa psikotik bozuklukta daima en az bir major psikotik semptom vardır. Affektif
semptomlar, konfüzyon ve dikkat bozukluğunun kronik psikotik bozukluklara göre daha
sık görüldüğü gözlenmiştir. Duygusal dalgalanma gösterme, acayip giysiler giyme,
acayip davranışlar, bağırıp çağırma ya da tam suskunluk, yakın bellek bozukluğu
olabilir. Semptomlar teatral görünümde olabilir ve histrionik özellikler taşıyabilir.
İşlevsellikte ağır derecede bozulma nedeniyle gözetim altına alınması gerekebilir. Genç
hastalarda ölüm oranı (özellikle intiharla) yüksektir.
Ayırıcı Tanı:
Genel tıbbi bir duruma ya da bir madde kullanımına bağlı deliryum ya da epileptik
hastalarda gözlenen psikotik semptomlar kısa psikotik bozuklukla karışabilir. Ayırıcı
tanıda duygudurum bozuklukları, şizofreniform bozukluk, simülasyon, dissosiyatif
bozukluk ve psikotik epizodların eşlik ettiği borderline ve şizotipal kişilik bozuklukları göz
önünde bulundurulmalıdır.
Gidiş ve sonlanım:
Kısa psikotik bozukluk semptomları bir ay içinde tamamen düzelir. Bazan psikotik
semtomların iyileşmesini depressif bir dönem izler. Bu tanıyı alan hastaların bir kısmı
daha sonra şizofreni ya da duygulanım bozukluğu gibi kronik psikiatrik sendromlardan
birini gösterebilir. Ancak hastaların %50-80 ‘inde ileride psikiatrik bozukluk gelişmez.
Hastalık öncesi uyum düzeyinin iyi olması, hastalık öncesinde şizoid özelliklerin
bulunmaması, ağır tetikleyici stres etkenlerinin bulunması, semptomların ani başlaması,
affektif semptomların bulunması, psikoz sırasında şaşkınlık ve konfüzyonun olması,
affektif küntlüğün çok az bulunması, semptomların kısa sürmesi ve ailede şizofreni
öyküsünün olmaması iyi prognoz göstergeleridir. Kısa psikotik bozukluğun yineleyen epizodları nadir görüldüğü için yineleyen psikotik epizodlar, yineleyici başka bir psikotik
bozukluğun göstergesi olabilir.
Tedavi:
Hasta akut olarak psikoza girmişse, hem değerlendirme hem de hastayı korumak
amacıyla hospitalize edilmelidir. Psikotik semptomları yatıştırmak için yüksek potensli
antipsikotikler ve benzodiazepinler, düşük dozlarda, tek başlarına veya birlikte verilebilir.
Psikotik dönemin yatışmasından sonraki ilk iki-üç hafta süresince hipnotik ilaçlar
kullanılabilir. Tedavide uzun süreli ilaç kullanımından kaçınmalıdır. Eğer uzun süreli ilaç
tedavisi gerekiyorsa tanı yeniden gözden geçirilmelidir.
Bireysel, aile yada grup psikoterapileri yararlı olabilir. Bu hastalarda stress etkenleri,
psikotik epizod ve başa çıkma stratejileri tartışılmalı; hastanın güven ve benlik saygısı
kaybıyla başa çıkmasını kolaylaştırmak için destekleyici psikoterapi uygulanmalıdır.
Kaynak : ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI DERS NOTLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder