Otenazi : Lâtince euthanasia. Tıpta özellikle ümitsiz durumda olan hastaların ıstıraplarını dindirmek için doktor kontrolünde hayatlarına son verme anlamında kullanılan bu kelime için Kurulumuzun teklif ettiği karşılık ölme hakkıdır. Örnek: Amerikada ölme hakkını yasal hâle getiren ilk eyalet Oregon oldu.(Türk Dil Kurumu)
DUNYANIN OTENAZIYE BAKISI:
DÜNYA TABİPLER BİRLİĞİ
VENEDİK BİLDİRGESİ
Ölümle Sonuçlanacak Hastalık
35′inci Dünya Tabipler Birliği Genel Kurulu’nda (Ekim 1983, Venedik-İtalya) benimsenmiştir.
1-Hekimin görevi hastalarını iyileştirmek, olabildiğince onların acılarını gidermek, hastalarının çıkarlarını iyi şekilde koruyacak biçimde davranmaktır.
2-Hastada iyileşmeyecek bir hastalığın ya da malformasyonun bulunduğu durumlar bile, bu ilke için bir ayrıklık (istisna) oluşturmaz.
3-Bu ilke, aşağıdaki kuralların uygulanmasına engel değildir:
3.l.Hekim, ölümcül hastalığın son dönemindeki bir hastada hastanın rızası, hasta kendi isteğini açıklayamıyorsa en yakın akrabasının kararı ile tedaviyi keserek hastanın acısını dindirebilir.
Hekim tedaviyi kesme gerekçesiyle, ölmekte olan kişiye yardım etme ve onu hastalığının son döneminde rahatlatmak için gerekli ilaçları verme sorumluluğundan kurtulamaz.
3.2.Hekim hastaya herhangi bir yarar sağlamayacak olan ve olağan olmayan yöntemler uygulamaktan kaçınmalıdır.
3.3.Hekim, hasta yaşam bulgularının geri dönmeyecek şekilde kesildiği son döneme girdiğinde, ülkesinin yasalarına uygun davranmak koşuluyla, hastanın yetkili yakınının resmi rızasını sağlayarak, ne transplantasyon ameliyatı ile ne de hastaya verilen tedaviyle ilgili olmayan hekimler tarafından verilmiş ölüm raporuna (ya da yaşam bulgularının geri dönmeyeceğini belirten rapora) dayanarak, transplantasyon için gerekli organlarını canlı tutabilecek yapay yöntemleri hastaya uygulayabilir. Bu yapay yöntemlerin ücretini verici ya da akrabaları ödememelidir. Vericiyi tedavi eden hekimler alıcıdan ve alıcıyı tedavi edenlerden bütünüyle bağımsız olmalıdır.
DÜNYA TABİPLER BİRLİĞİ’NİN HEKİM YARDIMLI İNTİHAR İÇİN TUTUMU
(DTB 44. Genel Kurulu’nda Kabul Edilmiştir. Eylül, 1992)
Hekim yardımlı intihar olguları son zamanlarda halkın dikkatini çeker olmuştur. Bu olay; hekim tarafından geliştirilmiş bir aracın kişiye kullanımının yine hekim tarafından öğretilmesi ile gerçekleşmektedir. Böylece kişiye intihar etmesinde yardımcı olunmaktadır. Bazı durumlarda da hekim kişiye ölümcül doz konusunda da bilgilendirerek bazı ilaçları temin etmektedir. Böylece yine kişiye intiharda yardımcı olunmaktadır. Burada bahsedilen kişi, ağır hasta, belli terminal dönemde ve ağrıdan kıvranmaktadır, dahası, kişilerin bilinçleri açık olup ve intihar kendi kararlarıdır. İntihara teşebbüs eden hastalar genellikle terminal dönem hastalığın etkisi ile depresyondadırlar.
Ötanazi gibi, hekim yardımlı intihar da etik değildir ve tıp mesleğinde olanlarca asla uygulanmamalıdır. Hekimin, bir kimseye yaşamını sona erdirmekte bilerek ve kararlı olarak yardım etmesi etik değildir. Ancak hastanın tedaviyi reddetmesi temel bir haktır ve hekimin hastanın bu arzusuna hürmet etmesi (ölümüne neden olsa bile) etik olmayan bir davranış sayılmaz.
DÜNYA TABİPLER BİRLİĞİ’NİN HEKİM YARDIMLI İNTİHAR İÇİN TUTUMU
(DTB 44. Genel Kurulu’nda Kabul Edilmiştir. Eylül, 1992)
Hekim yardımlı intihar olguları son zamanlarda halkın dikkatini çeker olmuştur. Bu olay; hekim tarafından geliştirilmiş bir aracın kişiye kullanımının yine hekim tarafından öğretilmesi ile gerçekleşmektedir. Böylece kişiye intihar etmesinde yardımcı olunmaktadır. Bazı durumlarda da hekim kişiye ölümcül doz konusunda da bilgilendirerek bazı ilaçları temin etmektedir. Böylece yine kişiye intiharda yardımcı olunmaktadır. Burada bahsedilen kişi, ağır hasta, belli terminal dönemde ve ağrıdan kıvranmaktadır, dahası, kişilerin bilinçleri açık olup ve intihar kendi kararlarıdır. İntihara teşebbüs eden hastalar genellikle terminal dönem hastalığın etkisi ile depresyondadırlar.
Ötanazi gibi, hekim yardımlı intihar da etik değildir ve tıp mesleğinde olanlarca asla uygulanmamalıdır. Hekimin, bir kimseye yaşamını sona erdirmekte bilerek ve kararlı olarak yardım etmesi etik değildir. Ancak hastanın tedaviyi reddetmesi temel bir haktır ve hekimin hastanın bu arzusuna hürmet etmesi (ölümüne neden olsa bile) etik olmayan bir davranış sayılmaz.
TURKIYENIN OTENAZIYE BAKISI :
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü
Ötanazi de bir cinayettir. Devletimiz ötanaziyi bir cinayet olarak değerlendirmiş ve ona göre bir ceza teşkil etmiş. Bu olaya, iyi niyetle kalkışılsa dahi devlet kanunları doğru olanı uygular. Sağlık personelinin görevi hastaya şifa vermektir. Eğer suç işliyorsa, karşılığındaki cezayı görmesi uygundur. Kimsenin ötanazi yapma hakkı yoktur. Sonuçta bu işin suistimali de söz konusu olabilir.”
Dr. Devrim Toksöz- GenMer Yöneticisi
�Ben ötanazi uygulanmasından yanayım. Tıbbî açıdan artık bir şey yapılması mümkün olmayan hastalara ötanazi uygulanabilmeli. Ancak bu uygulama, iyi denetlenebilen kurallar çerçevesinde yapılmalı. Ama kanun tasarısındaki 15 yıl hapse kadar varan cezalar çok fazla. Ötanazi bir cinayet gibi görülmemeli. Yine de kanun tasarısını tüm detaylarıyla gördükten sonra yorumda bulunmak daha doğru olur.� (Hürriyet Gazetesi, 25.07.02)
Hasta haklarına yeni yönetmelik
Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Yönetmeliği, dün Resmi Gazete’de yayımlanarak, yürürlüğe girdi. Ancak yönetmelik askeri hastaneleri bağlamayacak. Sağlık kuruluşlarında geçerli olacak yeni yönetmelikle, ötanazi yasaklanırken, hastaya tedavinin süreci ve hastalık hakkında bilgi alma hakkı tanınıyor. Hastanın talebi halinde dini inançlarına uygun din görevlisinin sağlanacağı hakkını da tanıyan yönetmelikte, milli güvenlik, kamu yararı ve genel ahlakın korunması hakları saklı tutuluyor. Yönetmelikte dikkati çeken hükümler şunlar:
Kişi rızası ve bakanlığın izni olmaksızın tıbbi araştırma ve ameliyat yapılamaz. Ancak cumhuriyet savcısının talebiyle yapılabilir.
Vücutta yeralan, düşünülen delillerin ortaya çıkarılması için sanığın veya mağdurun tıbbi ameliyeye tabi tutulması, hakim kararına bağlı.
Her ne suretle olursa olsun, hayat hakkından vazgeçilemez. Kendisinin veya bir başkasının talebiyle dahi, kimsenin hayatına son verilemez.
Hasta, sağlık durumuyla ilgili bilgiler bulunan dosya ve kayıtları doğrudan veya vekiliyle inceleyebilir, bir suretini alabilir.
Sağlık kuruluşları, hasta haklarını tanıtan broşürler bastırarak bunları hastanelerin uygun yerlerine asıp, hastaların bilgilenmesini de sağlamakla da yükümlü kılındılar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder